BM-19 Eylül 2023 tarihinde düzenlenen BRICS Zirvesi'nde Türkiye'yi temsil eden Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yapay zekanın gelişiminin dünya genelinde yarattığı tehditlere dair önemli açıklamalarda bulundu. Gelişen teknoloji ile birlikte hayatımıza entegre olan yapay zeka sistemlerinin, eğer gerekli önlemler alınmazsa bir tahakküm aracına dönüşebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Fidan, dünya genelinde bu konunun aciliyetine dikkat çekerek, uluslararası iş birliğinin önemini vurguladı.

Yapay Zeka ve İnsani Değerler

Bakan Fidan, yapay zekanın potansiyel faydalarını kabul etmekle birlikte, bu teknolojinin insan haklarına ve özgürlüklere yönelik tehdit oluşturacak şekilde bir silaha dönüşebileceğini belirtir. Özellikle veri güvenliği ve mahremiyet meselelerine vurgu yapan Fidan, teknolojinin insan yaşamına olan etkilerinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yapay zeka algoritmalarının, özellikle belirli grupları hedef alabilecek şekilde tasarlanmasının toplumda ciddi ayrışmalara neden olabileceği uyarısında bulundu.

Yapay Zeka ve veri uygulamalarının düzenlenmesi konusunda sonuç odaklı bir strateji geliştirilmesinin gerekliliğini de ifade eden Fidan, “Yapay zeka alanında uluslararası normların oluşturulması, iş birliği ve dayanışma içinde hareket edilmesi gerekmektedir” dedi. Bu bağlamda, devletler arası iş birliğinin yanı sıra özel sektöre de önemli görevler düştüğünü vurgulayarak, etik bir çerçeve içinde hareket etmenin önemine dikkat çekti.

Uluslararası İş Birliği ve Gelecek Vizyonu

Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan, BRICS zirvesinde, yapay zekanın kontrolü konusunda hangi uluslararası mekanizmaların kurulması gerektiğine dair önerilerini sundu. Fidan, ülkelerin yapay zeka geliştirme süreçlerinde şeffaflık ve etik standartlara uymalarının gerekli olduğunu belirtti. Aynı zamanda, otonom sistemlerin kullanımının sınırlandırılmasına yönelik global bir yaklaşım geliştirilmesinin kritik bir adım olabileceğini ifade etti.

BRICS ülkeleri, dünyanın en büyük gelişen ekonomileri arasında yer almaktadır ve yapay zeka alanında önemli yatırımlara sahiptir. Bu yüzden, bakanın çağrısı sadece Türkiye'de değil, aynı zamanda tüm BRICS ülkeleri nezdinde büyük bir karşılık bulabilir. Dolayısıyla, yapılan bu toplantılar ve alınacak kararlar, küresel ölçekte yapay zekanın gelişimine yön verebilir.

Fidan, ayrıca gelişmiş ülkelerle gelişen ekonomiler arasında bir dengenin sağlanması gerektiğine de değindi. Yapay zeka teknolojilerinin sadece belirli bir kesimin yararına olmaması gerektiğini, bu alandaki gelişmelerin tüm insanlık için faydalı olması gerektiğine dikkat çekti. Özellikle, teknolojik eşitsizliklerin artması, uluslararası barış ve istikrarsızlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, tüm ülkelerin eşit şartlarda yapay zeka geliştirebilmesi için iş birliği yapması son derece önemlidir.

Sonuç olarak, Bakan Hakan Fidan'ın BRICS Zirvesi'ndeki yapay zeka konusundaki görüşleri, gelecekte yapılacak politika ve düzenlemelerde belirleyici bir etki yaratabilir. Yapay zekanın hayatımızda artan rolü göz önüne alındığında, bu alanda uluslararası iş birliği ve etik kuralların oluşturulması, insanlık için kaçınılmaz bir gereklilik haline gelmiştir. Bu nedenle, BRICS zirvesinde atılan adımlar, yapay zekanın güvenli, etik ve insan merkezli bir şekilde gelişimini destekleyecek normların oluşturulmasına katkı sağlayabilir.