Nevruz Bayramı, her yıl miladi takvime göre 21 Mart’ta kutlanarak, doğanın uyanışının ve baharın gelişinin sembolü haline gelmiştir. Bu özel gün, sadece Türkiye’de değil; Orta Asya, Balkanlar, Kafkaslar ve hatta bazı Güney Asya ülkelerinde de coşkuyla kutlanmaktadır. Farklı kültürlerin etkileşiminden doğan bir bayram olması, Nevruz’a diğer geleneklerden farklı simgeler eklenmesine neden olmuştur. Bayram, yalnızca tarım toplumları için değil, birçok topluluğun kültürel kimliğini pekiştirici bir ritüel olarak ön plana çıkmaktadır.
Nevruz’un tarihi, yaklaşık 3000 yıl öncesine dayanmaktadır. Zerdüştlük inancı ile bütünleşen bu bayram, baharın gelişini temsil ederken aynı zamanda yasakların kaldırılmasının ve yeni başlangıçların habercisi olarak da görülmektedir. Nevruz’un kutlandığı gün, genellikle ilkbahar ekinoksudur; bu nedenle her yıl aynı tarihte kutlanmamakta, bazen 20 Mart’ta başlayarak 21 Mart’a uzanabilmektedir. UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras olarak kabul edilen bu bayram, farklı coğrafyalarda çeşitli geleneklerle zenginleşmiştir.
Nevruz Bayramı, birçok gelenek ve ritüel ile kutlanır. Özellikle aile bireyleri bir araya gelerek, baharın getirdiği yenilenme ve tazelenme duygusunu paylaşır. Evde hazırlanan özel yemekler, nevruzun olmazsa olmazlarındandır. Özellikle 'semolina', 'şirin', 'sübye', yeşil soğan ve 'biber' gibi malzemelerle yapılan mezeler, bu bayramda sofralarda yer almazsa olmazlar arasındadır.
Ayrıca, her evin kapısına 'Nevruz ateşi' yakılır ve insanlar bu ateşin üzerinden atlayarak kötü ruhlardan arındıklarına inanırlar. Üzerinden atlanan ateş, umut ve yenilenme sembolü olarak değerlendirilmektedir. İnsanlar, yeni kıyafetler giyerek sosyal hayatta daha pozitif bir enerji ile yer almak için bu bayramı kutlar. Dillerde, şarkılarda ve şiirlerde sıkça karşılaşılan "Nevruz mübarek olsun" söylemi ise bayramın genel coşkusunu yansıtmaktadır.
Son olarak, Nevruz Bayramı sadece bir kutlama değeri taşımamakta; aynı zamanda toplumsal barışın ve kardeşliğin sembolü de kabul edilmektedir. Toplumun her kesiminden insanın bir araya gelerek kutladığı Nevruz, kültürel çeşitliliği de kutlamakta önemli bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla, bu bayram sadece bir günle sınırlı kalmayıp, uzun süreli etkinliklerle kutlanmakta, çoğu zaman festivallere dönüşmektedir.
Kısacası, Nevruz Bayramı, tarihine, kültürel zenginliğine ve geleneklerine sahip bir bayram olarak, insanlara umut ve mutluluk vermekte, aynı zamanda birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiren bir kutlama olarak her yıl heyecanla beklenmektedir. 21 Mart’ta başlayıp coşkulu bir şekilde kutlanacak olan Nevruz, her yıl olduğu gibi 2024’te de kutlamalarla karşılanacak; bu geleneklerin gelecek nesillere aktarılması adına büyük bir öneme sahip olacaktır.